EL-VEDA-LARA GEBE KALDI HEP..AŞKIMIZ.

Bir gün geleceğim bekle ey sevgili demiştin
Bekle ama sabırla, sakın vazgeçme benden, demiştin
Ben sana geleceğim kavuşacağım günün .
hayali ile yaşıyorum  demiştin.

Bekle beni ey sevdiğim bekle ki
kavuşalım, kavuşmamız tüm sevenlere
Örnek olsun .özlem olsun.dedin..



Sevdiğim .hasretim.güzel gözlüm derdin hep bana
Geleceğim sana dedin hep bekledim
Seni senelerce neden gelmedin
Neden gelmedin Ey sevgili..

Yollara baktım kapılara baktım hep senelerce
Denizlere baktım gemilerden iner mi? diye
Martılara .rüzgarlara fırtınalara kaldı
Yarım kaldı bu sevda.
Sahipsiz kaldı.
Sensiz, bensiz kaldı
Tek başına ortada  kaldı
Tek başına sanki hiç yaşanmamış gibi
Öylece sessizce sustu kaldı...

EL-VEDA-LARA GEBE KALDI HEP..AŞKIMIZ.
(Semiha Yücel)

KADIN VE İNTERNET

Herkeze iyi akşamlar ne zamandır düşünüyordum ne yaparım falan diye, araştırırken blog yazarak internetten para kazanma adına bir sürü yazılar okudum düşündüm yapabilir miyim? olurmu acaba? diye yazmayı okumayı seviyordum, mutlaka yazacak çok şey vardır yaşanmışlıklar çok çünkü..

 Kolaymı 48 sene mutlaka biriktirdiklerim vardır bu hayatta yaşanmışlıklar tecrübeler dile kolay 48 yıl 25 yıl çalışma hayatı dört tane evlat ,evlilik hayatı da bunlar bile bir çok şeyi biriktirmek için yeterli hayat kumbaramda çok şey var elbette acılar kederler mutluluklar süprizler her şey dolu dolu yıllar,yazdıkça ortaya çıkacak anılar ...

 Ne diyordum dönelim internetten yazma konusuna dedim ya, bende gogle den hesap açarak bakalım başlayalım bu işe dedim ..neyse açtık siteyi bir kaç paylaşım falan yaptım yapacağım ama daha sistem nasıl işliyor ne yapmam gerek bilmiyorum çalışma hayatında bilgisayar, internet kulllandım ama aradan zaman geçti , insan emekli olunca sanki elini eteğini çekiyor bazı şeylerden uzak kalıyorsun başlayınca sil baştan tekrar öğreniyorsun bazı şeyleri, bıraktığın gibi değil değişmiş zamanla herşey, dediğim  gibi yeni sistemler falan biraz okuyarak araştırarak başladık.

Ama dakika bir, gol bir, baştan diyeyim ben burada arkadaş farklı arayışlar içinde değilim bugun benle birşeyler paylaşmak isteyen arkadaş..... ben yanlış anlamadım ama sen farklı şeyler peşindesin galiba ben sadece blog paylaşımlarımla,  hayatımdan kesitler hayata dair paylaşımlarda  bulunmak istiyorum.

Bana bu anlamda yazılar mesajlar yazmayın lütfen çünkü ben EVLİ ..MUTLU..ÇOCUKLU.HATTA GELİNLİ BİR KAYNANAYIM..sadece ilginizi çekerse bloglarımı okur, begenirseniz yorum yada tiklersiniz o kadar ..özellikle bu konuyu yazmak istedim anlamadığım şey bir kadın internete girip birşeyler paylaşamazmı kimse arayış içinde değil yani profil resmimi değiştirdim sevgili eşimle beraber çekindiğim resmim koydumki anlasınlar çok komik ama nedense ...... durum böyle ..

Bir fincan kahve ol, kırk yıl hatırın olsun sevdicegim
Ben sana gelinceye kadar bekle zaman dolsun
Kahvelerimiz orta olsun ki her şey orta yollu olsun
Kapat falı fincana
Falda çıksın kavuşmamız.Yolsa ne sen bana ne ben sana
geleceğiz bu gidişle...

Mutlu olmak adına ne yapmalı...

Mutluluk neydi ? herkese göre farklıdır mutluluk ama nedense herkes mutsuz dur sorsan.Mutlu değilim der arar durur hep. Kayıptır mutluluk nerde bilen yok bulan var mı bilen yok.Aslında aramaya gerek yok isteyene gelir mutluluk istemek gerek oluruna bırakmak gerek bazı şeyleri kafaya taktın mı ne huzur var ne mutluluk ben mesela öyle fazla hayallerim yoktur hayata dair umutlarım vardır tabi ki hani sanmayın ot gibi falanda yaşamıyorum emekli oldum  üç sene falan boş kaldım ev hanımlığı yaptım anlayacağınız gezdim tozdum ama baktım boş olmuyor bir uğraş gerekiyor hayattan kopmamak için boşluk duygusu oluştu mu insanda işte mutsuz oluyor biraz aramayla çalıştığım işten tamamen farklı bir sektörde iç giyim üzerine bir iş genelleme bayanlara yönelik zevkli bir iş çalışırken mutluyum demek ki beni çalışmak hayatın içinde olmak mutlu ediyormuş dedim..

 Sonra kızlarım var ikiz bu sene üniversiteye hazırlanıyorlar bu sistemde ortamda Türkiye'nin bu şartlarında hangi şehirde okuyacaklar iki kız çocuğu onlar adına anne olarak  korkularım var dilerim emekleri boşuna gitmez çalışan tüm çocukların, onlarla olmaktan çok mutluyum çocuklarımla olmak beni fazlasıyla mutlu ediyor..

 Hobilerim var takı falan ahşap boyama yapıyorum el işleri falan kitap okurum yazmayı seviyorum epey ara verdi gerçi toparlarım burada yazarken çok mutluyum ben yazmak beni mutlu ediyor. Şuan çayımı masada en laptobun başında klavyenin tuşlarına dokunurken blogumda bir şeyler yazmak beni fazlasıyla mutlu ediyor.

Aramaya gerek yok yani mutluluğu istemek gerek bir zamanlar bana birisi mutluluk neydi senin için demişti o beni hep mutsuz sanıyordu gerçi mutsuzdum.Yaş ilerleyince bazı şeylerin değeri yaşama bakış olayları bakışın değişiyor aslında..hayatı doğru okumak gerek .

Mutlu olmak için doğaya çıkıp şöyle denizi seyrederken çayımı yudumlamak işte beni bu mutlu ediyor.Ailemle olmak mutlu ediyor..Çünkü ben artık mutlu olmak istiyorum sanırım şikayet etmeden yaşamak mutlu ediyor hayatın sana getirdiklerini kabullenmek insanı mutlu ediyor.Tevekkül olmak gerek mutlu olmak için..

Beklentisiz yaşamak gerek  bence hiç kimseden bir şey beklemeden yaşamak mutlu eder insanı .Bir kere isyan etmemek gerek gereksiz isyan insanı mutsuz eder isyan etmeden çabalamak gerek çabalarken zaten amaca ulaşır insan o zaman yakalar mutluluğu.

Mutluluk içimizde yani, bizde mutluluk biziz aslında ta kendisiyiz baktığımız her yerde mutluluk dokunduğumuz hissettiğimiz her yerde aldığımız havada, bizi ısıtan güneşte,bulutta, gökkuşağında havada uçan kuşlarda, yerdeki böcekte, açan çiçekte ,çiçeğe konan kelebekte.arıda yere bastığımız toprakta,içtiğimiz suda sağlıklı bedenimizde gören gözlerimizde duyan kulaklarımızda dilimizdeki sevgide, sevgiyle dokunuşlarımız da mutluluk istediğimiz her yerde aslında sadece görmek gerek istemeliyiz,duymak istemeliyiz, tüm duyularımızla algılarımızla mutlu olmak isteyeceğiz sadece..mutlu..umutlu..sevgi dolu günler...

BABAM ÇOK ÖZLEDİM SENİ..

Ben daha küçüçük bir kızdım yeşil gözlerim o zaman sarıya çalan saçlarım vardı hafif dalgalı annem banyo yaptırıdı bizi sırayla dört tane kız çocucugu  babam saçlarımızı tarardı özenle sakin sakin canımızı yakmadan.

babamdan bir tokat yemeden büyüdüm kıyamazdı bize annem eli sopalıydı terliği eksik olmazdı pek sinirliydi ıskalamazdı valla tam isabet ettirirdi nasıl başarırdı bilmem, kıyamazdı babam bize hepsi  kız erkek çocuk istemişler ama rabbim vermiş ama küçük yaşta almış yanına onlarda kızlarına sarılmış .

Canım babam na çok severdi kızlarını kıyamazdı onlara onlar ,için elinden geleni yapardı yaptıda yaşadığı sürece kolaymı dört tane kız,pek sakınırdı onları herkezden evimizin önünde o zaman mustakil bahçesi olan bir evimiz vardı briket duvarı vardı biz küçükken bir kaç sıra olan duvar biz büyüdükçe duvar boyuda büyümüş annem anlatırdı gözünden sakındı hep sessizdi babam öyle konuşayım kendimi göstereyim cinsinden değil ağır başlı vakurdu kim yardım istese kendinde olmasada bulur buluşturur verirdi eli açıktı herkez severdi babamı.

kızlarını telli duvaklı gelin etti ablamın düğün günü gelin almaya geldiklerinde gördüm babamı ilk defa ağladığını gördüm banyoya girdi kimse görmesin diye ağladı canım benim.tek tek kızlarını telli duvaklı gelin etti uçtular yuvadan yanlız kaldı annem babam yaşlandılar tabiki..

Yaş ilerleyince memleket hasreti düştü içlerine köyden bir yer arsa aldılar ev yaptılar meyve ağaçları bahçeler yaptılar  ne emekler vererek hemde canını dişine derlerya öyle yaptı babam yoruldu yoruldu hastalandı iyileşti kıyamam ben ona yineden ben hastayım demedi..

Bir öksürük ağır bir grip oldu babam annemle köyden geldiler doktora götürdük doktor önce tahlil tetkik pataloji falan dedi ne oluyor dedik sonuçlar temiz dedi doktor nasıl sevindik  bayramımız oldu bizim.Doktor ağır üşütme dedi sonra başka doktora gittik ilaç falan alalım dedik ama sonuç doktor süphesi üzerine tekrar aynı işkence canım babam kanser di biz ağlamaktan perişan oldu ama babam sustu sustu kader dedi <ablamdaydık televizyon açıktı orada bir türkü vardı "Ah yalan dünya" dinlerken babamı ikinci kez ağladığını gördün gözlerinden yaşlar süzülüyordu dayamayıp odaya nasıl attık kendimizi  ah babacığım..

Tedaviler kemoterapi  ışın tedavisi bu hastalık yedi ayda babamızı bizden aldı kucağımızda ilahiler okuyarak kuran okunarak rabbine kavuştu babam ..yoklugu kokusu yaptığı herşey yarım kaldı yarım bıraktı 69 yaşında yanımızdan gitti.yokluğuna hala alışamadım onu özlüyorum onu dağ gibi gibi çınar gibiydi babam gidişi yokluğu öyle zorki.ah babacığim.çok özledim seni................

Evlilikte Kıskançlıklar

Bu benim ilk blog yazım düşündüm düşündüm aslında içimde yazacak ne çok şeyler var ama başladıkça  hepsi yazmaya başlayınca kuyudan su çıkar gibi çıkar nasılsa yazalım bakalım. Evlilikler  benim için önemli bir konu bir hayat kuruyorsunuz bilmiyorum kimin dikkatini çeker ama benim için önemli kurduğunuz bu evliliği ayakta tutmak için çabalıyorsunuz bazen bu çaba boşa gidiyor sonuç çoğu hüsranla bitiyor.Oysa insan ne hayallerle evleniyor umutları var geleceğe dair hayalleri var hepsini yapacak evi olacak eşyaları olacak yuva kuracak her şey güzel olacak diye başlıyor insan oluyorda belki başta her şey güzel cicim ayları yeni heyacanlar güzel ama nereye kadar...

Bir gün bir bakıyor büyük hayallerle evlendiği erkek bambaşka biri oluyor kimdi o nereye gitti sevdiği aşık oldugu erkek kayıplara karıştı oraki bulasın telefonlar sessizde saatlerce ara ki bulasın yok anam yok....birgün bakıyorsun ee çekirge bir sıçrar iki sıçrar sonunda yakalanır inkar inkar sonuçlar kadın ağlar sızlar hak etmemişti oysa ne kadar fedakarlık yapmıştı bu aşk için değdimi ne yapsın şimdi binbir fedakarlıkla kurdugu yuva bir yandan kırılan onuru hayalleri ne derdi el aleme demezler mi diye düşündü kadın hep öyle de yaptı bozamadı yuvasını bütün kadınları yaptığı gibi ...

Ama yeniden sil baştan başladı tazelenir mi aşk eskisi gibi olurmuy du kırılan onuru .kalbi ya o kalbi nasılda yanmıştı nasılda acımıştı unutacakmıydı bütün olanları olmamış gibi yapabilirmiydi acaba ama denemek zorundaydı kim için ne için kendi için mi aşk için  mı sanmıyorum sadece koca bir YALAN için hep sordu neden diye hak ettimi bu olanları etmedi tabiki ama geldi başına suçu neydi suçu çok sevmekti evet sevmeyecek ti fazla değer vermeyecekti ki canı bu kadar yanmayacak tı.

yandı ah ne yandı..

Çocukları vardı ne derdi çocuklarına olmaz olmaz duymamaları gerek dedi duyuırmadı kendi içinde yaşadı Yeniden başladılar ama düzen tutarmı bilmem kadın tetikte telefonunu takip ediyor nerde sin diye soruları bitmiyor eşine tabi adı kıskanç kadına çıktı bilmem sizce kadına bu duyguyu verene salan kim ama tabi yinede kadın suçlu erkek bu yapmaya herşeyi haklı görülmüş daha doğuştan gerçi bu erkeği yetiştiren yine biz kadınlarız kısır döngü bu iş dön dolaş aynı yere geliyor.

GÜVEN GİTTİ BİR KERE GELMEZ GERİ KADIN KISKANIR bitmez kıskançlığı bilmiyor nasıl yener  bu duyguyu yetersizlik duygusu yok ama sanırım hak etmediğini düşünüyor kızgınlık kıskançlık hepsi bir arada sonu ne olur valla bende bilmiyorum yaşayalımda görelim.nasılsa hayat deneme yanılma değilmi.